1 Mayıs 2008 Perşembe

İNCİL’DE HZ MUHAMMED

Watt, "Hz. Muhammed’in gerçekten bir peygamber olduğuna inanıyor ve biz Hıristiyanlar’ın, "Onları meyvelerinden tanırsın" (Matta, 7.20) anlamındaki Hıristiyan prensibi gereğince bunu kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü asırlar boyunca İslam, birçok üstün ve zühd sahibi insan yetiştirmiştir" der.31 Hatta o, Resulullah (s.a) terimini tercüme ederken "Resul" kelimesinin İngilizce’deki karşılığı olan "messenger/elçi"ın seküler bir anlam taşıdığını onun yerine "prophet/peygamber" teriminin kullanılması gerektiğini söyler. 32

İsa aleyhisselamdan sonra, bir son Peygamber (aleyhissalatü vesselam) geleceği İncil’de bildirilmişti. Bu haber, bütün tahriflere rağmen bugünkü bozuk İncillerde bile vardır. Yuhanna İncilinin 14.babının 16.âyetinde İsa aleyhisselam;
(Allah size, sizinle beraber kalacak bir teselli edici gönderecektir) demektedir.

26. âyetinde ise, (Bu hakiki tesellici size her şeyi öğretecek ve size benim öğrettiklerimi de hatırlatacaktır) demektedir.

16.babın 13.âyetinde ise, (O, size her hakikate yol gösterecektir. Zira O, size kendiliğinden bir şey söylemeyecek, fakat Allah’ın söylediklerini size bildirecektir) demektedir. [Hıristiyanlar (Tesellici) kelimesini (Ruh) diye tercümede ısrar ederler.]

Bundan başka, Kitab-ı mukaddesin Eski Ahd (Tevrat) kısmında Arab ırkından bir Peygamber geleceği yazılıdır. Tesniyenin 18.babının 15.âyetinde, Musa aleyhisselamın İsraillilere, (Rab sizin için aranızdan, kardeşlerinizden benim gibi bir Peygamber “aleyhissalatü vesselam” çıkaracaktır) dediği yazılıdır. Burada bahis konusu olan İsraillilerin kardeşleri, İsmaililer yani Arablardır. İşte İncil’de ve Tevrat’ta yazılı olan ve Arab ırkından geleceği müjdelenen bu son Peygamber, Muhammed aleyhisselamdır.

1886 yılında İstanbul’da Boyacıyan Agob matbaasında basılan Kitab-ı Mukaddesin Türkçe tercümesinin s.885’de, (O, gelince dünyayı günah, salah ve hüküm hususlarında ilzam edecektir) deniyor. Buradaki "O" nun Latince aslında, Paraclet yazılıdır. Bu kelime, teselli edici demektir. Papazlar her şeye rağmen, (benden sonra bir teselli edici gelecektir) ibaresini İncil’den kaldıramadı.

Pavlos’un yazdığı ve Hıristiyanların Kitab-ı mukaddesten kabul ettikleri mektuplardan "Korintoslulara 1.mektubun, 13/ 8 de, (Peygamberler sona erecek, diller de kaybolacak [Latince gibi], ilim iptal olacak [Ortaçağ ilmi gibi], ama O kâmil gelince, yarım kalan ve kusurlu olan bilgiler ortadan kalkacaktır) deniliyor. [Bu yazı Türkçe Kitab-ı Mukaddeste de vardır.]

Barnabas İncilinde, Hz. İsa’nın, son Peygamberin geleceğini, isminin [Muhammed ile aynı manadaki] Ahmed olacağını) bildirdiği açıkça yazılıdır.
Bu İncilde Hz.İsa diyor ki:
Ben günah affedemem, günahları ancak Allah affeder. (71. bab),

Ben, Allah’ın resulünün yolunu hazırlamak için geldim. Bu Resul, sizden birkaç yıl sonra, İncil tahrif edilip hakiki inananların 30 kişi kadar kalacağı bir zamanda gelecektir. O zaman, Cenab-ı Hak, elçisini gönderecektir. Onun başının üzerinde beyaz bir bulut bulunur. O, putları kırar. Onun sayesinde, insanlar Allah’ı tanır ve ben de hakiki olarak tanınırım. (72. bab),

O resul güneyden gelecektir. (96. bab),
O resulün adı Ahmed’dir. (97. bab)

Bu husus, Kur'an-ı kerimde de bildirilmektedir:
(Meryem oğlu İsa "Ey İsrailoğulları, benden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik eden, benden sonra gelecek ve ismi Ahmed olan bir Peygamberi müjdeleyen, size gönderilmiş bir Peygamberim" demişti. Ancak, o kendilerine apaçık delillerle [mucizelerle] gelince, bu apaçık bir sihirdir dediler.) [Saf 6]

Gayri müslimler, Peygamber efendimizin mucizelerine sihir dedikleri gibi, Hz. Musa ve Hz. İsa’nın mucizelerine de sihir demişlerdi.

Hz. İsa, peygamber olduğunu bildirince, yahudiler, mucize göstermesini istediler. "Bu hastayı iyileştir" dediler. O da mübarek elini sürünce hasta iyileşti. "Şu körün gözünü aç" dediler. O da mübarek elini sürünce gözleri açıldı. Baktılar dedikleri oluyor. Daha zor bir şey istediler. "Şu ölüleri dirilt" dediler.
Hz. İsa, dua edince, istedikleri ölüler de dirildi. Daha zor bir şey aradılar. "Çamurdan bir kuş yap, memeli ve dişleri olsun, hayz görsün, yavru doğursun" dediler.

Hz. İsa, çamurdan yaptığı şekle üfürünce, bildirdikleri vasıfta bir hayvan [yarasa] meydana geldi. (Al-i İmran 49)

Hz. İsa beşikte konuştu ve çeşitli mucizeler gösterdi. Peygamber efendimizin de bin kadar mucizesi görüldü. Buna rağmen yahudiler ve diğer kâfirler "Bu bir sihir" diyerek inanmadılar.

Hz. İsa, son peygamber Muhammed aleyhisselamı müjdeleyince, havariler, Onun ümmetinin nasıl olacağını sual ettiler. Hz. İsa da (Bizden sonra gelecek ümmet, âlim, hakim, takva ehli iyi insanlardır. Allahü teâlâdan gelen az rızka razı olacaklar. Allahü teâlâ da, onların az ameline razı olacaktır) buyurdu. Bu vasıfların hepsi Eshab-ı kiramda var idi. (Tibyan)

Nitekim Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Allah’ın peygamberidir, Onunla birlikte bulunanların [Eshabın] hepsi, kâfirlere karşı çetin ve birbirlerine karşı merhametlidir. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah, inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vaad etmiştir.) [Feth 29]

.
"Ben Hıristiysan" diyen bir çok kişi dinlerini İncil'den öğrenmek yerine, kilisenin açıklamalarına göre dinlerini yaşamaktadır.
PARAKLİT’TEN KASIT NEDİR
Hani Meryemoğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları! Ben sizin için Allah’ın elçisiyim. Benden sonraki ismi övülen/öven (Ahmed) bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti.61-Saff Suresi 6
Kuran, Hz. İsa’nın Peygamberimizi müjdelediğini söylemiştir. (İncil’de doğrudan bu ifadeyi bulamayanlar Kuran’ın kutsal kitaba bağlananların dinlerini gizlediklerini söyleyen ayetine de dayanarak Hıristiyanların bu ifadeleri içeren İncil ayetlerini yok ettiklerini düşünmüşlerdir. Bir kısım ayetler için bu mümkündür. Fakat araştırmalar sonucu bir kısım ifadelerin anlamı saptırılarak yanlış yorumlandığı, Kuran’ın belirttiği bu müjdeyi mevcut İncil’lerin aslında hâlâ içinde taşıdığı anlaşılmıştır. Kutsal kitapların incelenmesi de böylece Kuran’ın bir izahının daha doğruluğunu ispatlamaktadır.) Kuran övülmüş olan veya öven anlamlarına gelen "Ahmed" kelimesiyle Peygamberimizin müjdelendiğini belirtir. “Ahmed” kelimesi "Muhammed" kelimesiyle aynı kökten gelir. Bazıları “Ahmed” isminin Peygamberimizin özel ismi olduğunu düşünür. Bizce özel isim olarak “Ahmed” yerine, “Ahmed” kelimesinin ifade ettiği “öven, övülen” anlamlarını düşünmek daha doğrudur. Çünkü Peygamberimizin ismi Kuran’da dört yerde geçer ve hepsinde "Muhammed" olarak geçer. (Bakınız 3-Ali İmran Suresi 144, 33-Ahzab Suresi 40, 49-Fetih Suresi 29, 47-Muhammed Suresi 2) Bu bizim görüşümüzdür, Ahmed isminin özel isim olarak kullanıldığını düşünsek de hiçbir şey değişmez. Her durumda "Ahmed" kelimesi "Muhammed" isminin anlamını vermektedir ve aynı köke "H-M-D" sahiptir.
Peygamberimize işaret eden ve Peygamberimizin ismiyle aynı anlamlara gelip "Ahmed" kelimesinin karşılığı olan kelimelerle, Peygamberimiz’in Yuhanna İncilinde nasıl müjdelendiğini inceleyelim. Hz. İsa’nın havarilerle yediği en son yemeğin sonunda, yakalanıp götürülmesinden önce, havarilerle yaptığı son görüşmeler bir tek Yuhanna İncil’inde geçmektedir. Diğer 3 İncil (Matta, Markos, Luka) bu olaydan hiç söz etmez. Hz. İsa’nın vasiyeti sayılabilecek sözler ettiği bu görüşmelerin diğer 3 İncil’de olmaması nasıl açıklanabilir? Acaba bu ifadeler diğer İnciller’den sonradan çıkarıldı mı? Yuhanna İncil’inde geçen ifadeler şöyledir:
15- Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi gözetirsiniz.16- Ben de Baba’ya yalvaracağım ve o size başka bir "Paraklit" gönderecektir. İncil-Yuhanna-14, 15-16
Ama Baba’nın benim adımla göndereceği Paraklit, Kutsal Ruh size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak İncil-Yuhanna- 14, 26
7- Bununla beraber ben size gerçeği söylüyorum. Benim gitmem sizin için hayırlıdır. Çünkü ben gitmezsem Paraklit size gelmez. Fakat gidersem onu size gönderirim.8- Ve o geldiği zaman günah, doğruluk ve hüküm konusunda dünyayı suçlu olduğuna ikna edecektir. İncil-Yuhanna-15, 7-8
13- Ne var ki O, yani gerçeğin ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecek şeyleri size bildirecektir.14- O beni övecek. Çünkü benim olandan alıp, size bildirecek. İncil-Yunanna-16, 13-14
Paraklit’e ne anlamlar verildiğini birazdan inceleyeceğiz. Yuhanna İncil’inin de en eski nüshaları Eski Yunanca’dır. Hz. İsa’nın dili olan Aramice değildir. Her türlü tahrifat olasılığına karşın mevcut ifadelerden şunları anlıyoruz:
A- Gelecek gerçeğin ruhu kendisinden konuşmayacaktır. (Yuhanna-16, 13) Nitekim Peygamberimiz vahiy olan Kuran’a uyardı. Bunu Kuran şöyle açıklar:
3- O, hevadan konuşmaz4- O yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. 53- Necm Suresi 3-4
B- Gelecek olan, İsa’yı övecektir (Yuhanna 16, 14). Kuran’ın birçok ayeti Hz. İsa’yı över ve Peygamberliğini onaylar.
C- Gelecek olan, Kutsal Ruh ile (Cebrail) bir arada anılır. (Yuhanna-14, 16) Peygamberimize Kuran’ın vahyini Hz. Cebrail’in getirdiği Kuran’da geçer.
192- Bu, evrenlerin Efendisinin indirdiği vahiydir.193- O’nu güvenilir ruh (Cebrail) indirdi.194- Senin kalbine. Uyarıcılardan biri olman için.195- Apaçık Arapça bir dille196- Daha önceki kitaplarda da anılmıştır. 26- Şuara Suresi 192-196
D- O, Hz. İsa ile aynı kaynaktan aldığını bildirecektir. (Yuhanna-16, 14) Muhammed Peygamber’in söylediklerinin tüm kaynağı Allah’tır. Cebrail vasıtasıyla aynı diğer Peygamberler gibi vahiy almıştır.
E- Size her şeyi öğretecek (Yuhanna-14, 26). Peygamberimiz Kuran vasıtasıyla Allah’ın varlığından, ahiretten, güzel ahlâka kadar her konuda gerekli her şeyi öğretmiştir.
6- Size söylediklerimi hatırlatır (Yuhanna-14, 26). Hz. İsa ile Hz. Muhammed’in mesajı aynı gerçekleri içerir (Her ne kadar her dinin yobazı bozsa da!).
Hıristiyanlar Paraklit’ten kastın Cebrail olduğunu söylerler. Peki İncil’in diğer yerlerinde geçen Hz. Cebrail neden hiçbir yerde Paraklit olarak geçmemektedir de, gelecekte geleceği belirtilen şahıs söz konusu olunca Paraklit ifadesiyle Hz. Cebrail kastedilmektedir? Hz. İsa, Yuhanna 16’da gelecek Paraklit’in kendisi gibi olduğunu söylemektedir. İnsan olan Hz. Muhammed mi, yoksa Cebrail mi Hz. İsa’ya benzer ve onun gibidir? Hz. İsa’dan sonra gelip de Hz. İsa’nın Peygamberliğini savunan, Allah’ın varlığından ahiretin varlığına kadar tüm temel noktaları insanlara öğreten, kendisinin bilgisinle değil, Allah’ın kitap olarak indirdiği vahiyle öğreten Peygamberimizden başka kim vardır?Prof. Abdulahad Davud’a göre Paraklit kelimesinin Hz. İsa tarafından vazedilen Arami lisanındaki "Himda" ve "Hemida" kelimelerinin Eski Yunanca’ya tercüme edilmiş şekli olması kuvvetle muhtemeldir. (Bir önceki bölümde Eski Ahit’te bu kelimeyle Peygamberimize işaret edildiğini gördük.)
Yuhanna İncil’inde geçen Paraklit’in, Kutsal Ruh (Cebrail) diye açıklanmaya çalışılmasını eleştiren Prof. Dr. Maurice Bucaille, bu anlayışı reddederek Paraklit’in (Parakletos) Hz. İsa’dan sonra gelecek, Hz. İsa gibi bir Peygamber olduğunu Yunan dili etimolojisine dayanarak şöyle açıklar: "Burada öne sürülen insanlara bildirme işi hiçbir surette Kutsal Ruh’un (Cebrail’in) işlerinden olan bir ilhamdan ibaret değildir. Aksine kendisini belirleyen Yunanca kelimedeki yayma kavramı sebebiyle, onun açıkça maddi bir niteliği vardır. Şu halde Yunanca ‘Akouo’ ve ‘Laleo’ fiilleri bir takım maddi işleri ifade ederler ve bu fiiller ancak işitme ve konuşma organlarına sahip bir varlıkla ilgili olabilirler. Dolayısıyla bu fiilleri Kutsal Ruh’a (Cebrail’e) uygulamak mümkün değildir. Öyleyse Yuhanna’nın Paraklit’inde, Hz. İsa gibi işitme ve konuşma melekesi olan bir insan görmek, mantığın götürdüğü bir sonuç sayılmalıdır. Yunanca metin bu melekeleri kesin olarak gerektirmektedir. Demek ki Hz. İsa kendisinden sonra Allah’ın yeryüzüne bir başka insan göndereceğini ve onun rolünün, bir cümleyle söylemek gerekirse Allah’ın kelamını işiten ve onun mesajını insanlara tebliğ eden bir Peygamberin rolü olacağını haber vermektedir. Şimdi elimizde mevcut metinde bulunan Kutsal Ruh kelimeleri tamamen kasıtlı olarak sonradan yazılmış bir ilaveden ileri gelmektedir. İlavenin gayesi Hz. İsa’dan sonra bir Peygamberin geleceğini haber veren bir parçanın ilk anlamını değiştirmektir. Çünkü buna inanmak, Hz. İsa’nın son Peygamber olmasını isteyen gelişme halindeki Hıristiyan cemaatleriyle çelişki ortaya çıkarıyordu."Prof. Abdulahad Davud, Paraklit kelimesinin anlamını etimolojik olarak şöyle anlatır: “Paraklit kelimesi ‘Periqlytos’ kelimesinin bozulmuş şeklidir. ‘Periqlytos’ gerek etimolojik, gerekse lugat anlamı itibariyle ‘şanı yüce, övülmeye layık olan’ demektir. Bu hususla ilgili şahidim Alexandre’nin "Dictionnaire Grec Français" isimli eseri olup kelimeyi şöyle açıklar: Bu birleşik isim ‘Peri’ ön eki ile övmek kökünden türeyen ‘kleotis’ kelimesinden mürekkeptir. Bu kelime Arapça’da en meşhur, en çok öven, şanı en yüce olan ‘Ahmed’ kelimesinin tam karşılığıdır. Burada halledilmesi gereken tek mesele Hz. İsa tarafından kullanılan bu ismin Arami dilindeki aslını bulmaktır."
O PEYGAMBER
20- Yahya’nın tanıklığı şöyle oldu, açıkça konuştu, inkâr etmedi: "Ben Mesih değilim" diye açıkça konuştu.21- Onlar da kendisine: "Öyleyse sen kimsin? Sen İlyas mısın?" diye sordular: O da "Değilim" dedi."Sen O Peygamber misin?"Yahya: "Hayır" diye cevap verdi... İncil-Yuhanna-1, 20-21
Hz. Yahya’ya 3 soru sorulmaktadır ve O, bu 3 soruya da olumsuz cevap verir:
1- Sen Mesih misin? (İsa mısın?)2- Sen İlyas mısın?3- Sen O Peygamber misin?
Matta İncil’ine dayanıp, Yahya Peygamberin, İlyas Peygamber olacağını söyleyenler olmuştur. Buradaki ifade "O zaman öğrenciler İsa’nın kendilerine Vaftizci Yahya’dan söz ettiğini anladılar." şeklindedir. (Bakınız İncil-Matta-17, 11-13) Oysa Yuhanna’da geçen ifadede Yahya çok açık bir şekilde İlyas olmadığını söyler.
Yuhanna’da 3 ayrı Peygamberden bahsedilir. Bunlar 1-İsa, 2- İlyas, 3- O Peygamber’dir. Yahya Peygamberin İsa Peygamberle aynı dönemde yaşadığı bilinmektedir. İncil’de, İsa Peygamber, İlyas’ın geldiğini ve insanların ona çok çileler çektirdiğini söyler (Bakınız İncil-Matta 17-12).
Peki o zaman "O Peygamber" kimdir? İnsanlar Tevrat’ın –Tesniye 18/18-deki ifadesinde belirtilen Peygamberi beklemektedirler (Bir önceki bölümde bu ifadeyi inceledik) Bu da göstermektedir ki "O Peygamber" Hz. İsa’dan farklı bir şahsiyettir. Peki Tevrat-Tesniye-18/18-de belirtildiği gibi Allah’tan aldığı sözleri insanlara duyuran, Hz. İsa’nın çıktığı dönemde hâlâ gelmemiş olan ve Hz. İsa’dan farklı olan Peygamber kimdir? Hz. Muhammed dışında Allah’tan aldığı Peygamberlik görevini yerine getirip tarihte önemli bir yer kazanmış ve Hz. İsa’dan sonra gelmiş ikinci bir insan gösterilemez.
YALANCI PEYGAMBER NASIL TANINIR?
15- Yalancı Peygamberlerden sakının. Onlar size koyun postu içinde yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır. 16- Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanır mı? 17- Her iyi ağaç iyi ürün verir. Çürük ağaç ise kötü ürün verir.18- İyi ağaç kötü ürün vermediği gibi, çürük ağaç da iyi ürün vermez. 19- İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır. 20- Demek ki onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. İncil-Matta-7 (15-20)
İncil’in hiçbir yerinde Hz. İsa’dan sonra Peygamber gelmeyeceği söylenmez. Buna karşın İncil’de Peygamberlik iddiasında olanları tanımada şu kriter verilir: "Verilen ürüne bak ve yalancı ile doğru söyleyeni ayırt et." Oysa Hz. İsa’dan sonra hiç Peygamber gelmeyecek olsaydı; Hz. İsa "Benden sonra Peygamber gelmeyecektir, benden sonra kim Peygamberlik iddia ederse o yalancıdır." diye çok kestirme bir şekilde bu soruyu cevaplayabilirdi. Hz. İsa’nın, yalancı ve doğru Peygamber’i ayırt etmede tavsiye ettiği yöntem, başlı başına Hz. İsaİncil’in hiçbir yerinde Hz. İsa’dan sonra Peygamber gelmeyeceği söylenmez. Buna karşın İncil’de Peygamberlik iddiasında olanları tanımada şu kriter verilir: "Verilen ürüne bak ve yalancı ile doğru söyleyeni ayırt et." Oysa Hz. İsa’dan sonra hiç Peygamber gelmeyecek olsaydı; Hz. İsa "Benden sonra Peygamber gelmeyecektir, benden sonra kim Peygamberlik iddia ederse o yalancıdır." diye çok kestirme bir şekilde bu soruyu cevaplayabilirdi. Hz. İsa’nın, yalancı ve doğru Peygamber’i ayırt etmede tavsiye ettiği yöntem, başlı başına Hz. İsa’dan sonra Peygamber geleceğine yeterli delildir. Hz. İsa’dan sonra Peygamber gelecek olması ise Hz. Muhammed’in Peygamberliğine Hıristiyanlar için yeterli delil olmalıdır. Çünkü Hz. İsa’dan sonra gelip de Allah’a inanan, Allah’a güvenen, Allah’ı seven, putları terkeden toplulukların oluşması gibi harika bir ürün sadece ve sadece Peygamberimizle yollanan din sayesinde elde edilmiştir.Tüm bu açık gerçeklere ve Tevrat’taki, İncil’deki işaretlere rağmen Tevrat’ın ve İncil’in onayladığını hahamlar, papazlar örtbas etmek için, saptırmak için yarışırlar. İncil’de ne adı geçen, ne kendisine işaret olan Katolik, Ortodoks mezhepleri, Roma’daki Papa ve başpiskopoz beyefendilerin (!) görüşleri ne yazık ki Hıristiyan halkın büyük bir bölümü için Tevrat ve İncil’in görüşlerinden daha önemlidir.
ORTAK NOKTALARDA BULUŞMAK
Ne Tevrat’ın, ne de İncil’in şu anda elimizde olan nüshalarında üçleme inancına dair hiçbir şey yoktur. Elimizdeki İncil’den bile teslis inancını çıkartmak tamamen bir zorlama ve saptırmadır. Fakat kilisenin din hakkındaki yorumu, İncil’in o kadar önüne geçmiştir ki kilisenin resmi açıklamaları üçlemeyi Hıristiyanlığın en önemli gerçeği olarak sunmaktadır. Eğer üçleme inancı bu kadar önemli olsaydı, İncil’de bu konuda yüzlerce açıklama olması gerekmez miydi? Oysa bir tane bile yoktur! Aynı şekilde Hıristiyanlar Tevrat’ı kabul eder. Neden Tevrat’ta üçlemeye işaret yok? Tevrat’ı çekiştirseniz bile bunu gösteremezsiniz! Neden Kutsal Ruh (Cebrail) Eski Ahit’te üç tanenin biri olarak gösterilmiyor? Neden gelecekte insan suretinde Tanrı’nın bir oğlu veya Tanrı’nın yansıması gelecek diye bir izah Tevrat’ta yok? Size göre çok çok önemli olan bu nokta nasıl Eski Ahit’te olmaz? Siz Eski Ahit’in Tanrı’nın vahyi olduğunu savunmuyor musunuz?
İncil’in şu andaki halinde geçen baba-oğul meselesi de yine kilisenin yorumu sonucu bu şekilde anlaşılmıştır. Çünkü şu anki İncil’lerde, Allah tüm insanların da babası olarak tanıtılır, tüm inananlar da onun çocukları olarak tanıtılır. Yani şu andaki İncil’leri okuyan tarafsız biri, İncil’deki "baba" kelimesinin tüm insanların babası olarak kullanılan bir mecaz, "oğul" kelimesini ise tüm insanlar için kullanılan bir mecaz olduğunu algılar.
Siz göklerde olan Babanızın oğulları olasınız. İncil-Matta- 5, 45
Tahminimizce Hz. İsa’nın Aramice’de tüm insanların Allah’ı, Tanrı’sı, Efendisi tarzında Allah için kullandığı bir deyim Eski Yunanca "Baba" olarak çevrilmiş, "sevgili kul" anlamına gelen bir deyim ise "oğul" olarak çevrilmiştir. Bu çevirinin kaynağı ise hiç şüphesiz bu zihniyeti yerleştirmeye çalışan din adamlarıdır. Aramice İncil elimizde olmadığı için tahminimizi ispatlayamıyoruz. Fakat mevcut İncil’de bu kelimelerin kullanılış tarzı bizi desteklemektedir. Sami dillerinden baba olarak tercüme edilen "abb" kelimesi, "sebep olan kimse" anlamlarına da gelir. Belki de orijinal dildeki bu anlam tercümeler yapılırken yapılan yanlışın sebeplerinden biridir. (Bir iddiaya göre İncil’i ilk olarak Sami dilinden Grek-Latin diline çevirenler, Allah için kullanılan "Al-ALBAR" diye seslendirilen "Aklın Kaynağı, Üst Akıl" anlamındaki sözü "Ab, Abra, Abba" sözüne benzetip baba, ata anlamına gelen "Pap, Papa" diye çevirmişlerdir.) Biz bu yanlışın kasıtlı bir şekilde Hıristiyan din adamlarınca yapıldığı kanaatindeyiz. İznik konsülünde kendilerine karşı olan her fikri susturan Hıristiyan dini otorite, o tarihten sonra yanlış bir baba-oğul anlayışının yerleşmesini iyice sağlamıştır. Konunun önemine binaen kitabımızın çerçevesinin dışına taştık, konuyu son olarak iki Kuran ayetiyle noktalıyoruz:
Allah’ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i efendiler edindiler. Halbuki hepsi de tek Tanrı’ya kulluk etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O’ndan başka tanrı yoktur. O bunların ortak koştukları şeylerden yücedir. 9- Tevbe Suresi 31
Kutsal kitabın bağlılarıyla, zalim olanları hariç, en güzel olan bir tarzın dışında bir yöntemle mücadele etmeyin. Ve deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de inandık. Tanrı’mız ve Tanrı’nız aynıdır. Biz sadece O’na teslim olduk." Ankebut Suresi 46

Hiç yorum yok: